ABD'li üç üniversite öğrencisi bir ilki başarmak üzere.
Floresan, halojen, neon ve LED gibi teknolojilerin sunduğu aydınlatma yöntemlerine, gelecekte farklı ve alternetif bir yenisi eklenebilir. ABD’li üç üniversite öğrencisi, Popular Science’ın başlattığı bir yarışmada ışık saçan bakterileri kullanan biyolojik ampul sundu.
Parlama özelliği bulunan bakterileri kullanarak, parlayabilen bitkilerin geliştirildiği günümüzde, biyolojik lambalar alanında da atılımlar görülmeye başlandı.
ABD’nin Wisconsin Üniversitesi’nden üç öğrenci, Popular Science dergisinin bilim ve teknoloji projelerinin yarıştığı #CrowdGrant Challenge yarışmasında finale kalan proje, farklı mikroorganizma türleri kullanılarak ortaya çıkarılan biyolojik lamba.
‘Biobulb’ projesinde yer alan biyo-kimya öğrencisi Michael Zaiken, “Biobulb, aslında bir kavanozda kapalı tutulan bir alandan meydana geliyor... Farklı ve çok sayıda mikroorganizma içeriyor. Her bir organizma, diğer organizmaların hayatta kalması için gereken besinlerin oluşmasında önemli rol oynuyor” dedi.
Biyolojik lambayı temsil eden ‘çantanın’ ana girdisi ise genetiği değiştirilen Escherichia coli bakterisi. İnsanların ve diğer hayvanların bağırsaklarında yaşayan bu bakteriler normalde karanlıkta parlamıyor. Ancak Zaiken ve ekibinde yer alan diğer isimler Alexandra Cohn ve AnaElise Beckman, bakterilerin genetiğiyle oynayarak deniz anası, ateş böceği, mürekkep balığı veya parlaklık saçan diğer bir canlıya benetmeyi planlıyor.
ELEKTRİK OLMADAN AYDINLIKZaiken ve arkadaşları, biyolojik lambanın yeterince ayındlık sağlaması için sadece E.coli kullanmayacak.
E.Coli’nin yanı sıra ışık kullanarak besin üretecek ve atıkları imha edecek bakteriler biyolojik lambanın oluştuğu ortamda yer alacak. Bu döngü, biyolojik lambanın günler, belki de aylarca aydınlık saçmasını sağlayacak bir ‘yeniden sarj’ mekanizması doğuracak.
Zaiken ve arkadaşlarının en büyük mücadelesi, çoğalmaları esnasında genetiği değiştirilmiş olan E.coli bakterilerinin biyoluminesans (ışık saçma) kodlarını kaybetmemesini sağlamak. Zaiken, ‘kodları kalıcı kılmak için başarılı olmasını umduklarını birkaç yöntem üzerinde çalıştıklarını’ ifade etti.
Zaiken, ‘havalı’ bir icat sunmanın yanı sıra, başarılı olmaları halinde sentetik biyoloji alanında da gelişimlere kapı aralamayı umduklarını söyledi. “Birçok insan sentetik biyolojinin henüz ne olduğunun farkında değil.”
